Mujina - Japon Şekil Değiştirici

  • Bunu Paylaş
Stephen Reese

    Japon mitolojisinde Mujina şekil değiştiren bir yokai İnsanlarla alay eden ve onları kandıran (ruh). Mujina Japon porsuğu, rakun köpeği, misk kedisi veya tilki anlamına gelebilir. Diğer ruh hayvanlarının aksine, Mujina nadir ve nadir görülür. İnsanlar tarafından nadiren görülür veya karşılaşılır. Mujina hakkında çok az bilgi var, ancak bildiğimiz kadarıyla, yakalanması zor, ancak kötü niyetli bir yaratık değil. Japon Mujina'ya daha yakından bakalım.

    Mujina'nın Davranışı ve Özellikleri

    Mujina'nın büyülü güçler geliştirmiş ve istediği zaman şekil değiştirebilen porsuklar olduğuna inanılır. Bununla birlikte, bu terim rakun-köpek anlamına da gelebilir. Mujina diğer şekil değiştiren yokailer kadar popüler değildir ve pek çok efsanede yer almaz. İnsan toplumundan utandıkları ve dağlarda uzakta yaşamayı tercih ettikleri söylenir. İnsanlar arasında yaşayan Mujina'lar kimliklerini gizler veBilinmiyor.

    Mujina, karanlık olduğunda ve etrafta insan olmadığında insan formuna dönüşme eğilimindedir. Ancak, etrafta bir insan olduğunda hızla saklanır ve tekrar hayvan formuna dönüşürler. Mujina, porsuk veya rakun-köpek gibi, küçük hayvanları da yer ve etobur bir yokai'dir.

    Bu Kabukiri-kozō küçük bir keşişe dönüşen ve insanları şu sözlerle selamlayan bir Mujina türüdür, Su iç, çay iç Ayrıca küçük bir çocuk ya da adam görünümüne bürünür ve karanlıkta şarkı söylemeyi sever. Kabukiri-kozō her zaman insanlarla konuşmaz ve ruh haline bağlı olarak rakun-köpek ya da porsuğa dönüşebilir.

    Mujina vs. Noppera-Bo

    Mujina çoğu zaman "hayalet" olarak bilinen yüzü olmayan bir hayalet biçimine bürünür. Noppera-Bō Bunlar iki farklı yaratık türü olsa da, Mujina Noppera-Bō'nun şekline bürünebilirken, Noppera-Bō genellikle insan kılığına girer.

    Noppera-Bō doğası gereği kötü ya da şeytani değildir, ancak zalim ve kaba insanlara eziyet etmekten hoşlanırlar. Genellikle dağlarda ve ormanlarda yaşarlar ve insan yerleşimlerine sık sık gitmezler. Noppera-Bō'nun görüldüğü birçok vakada, aslında kılık değiştirmiş Mujina oldukları ortaya çıkmıştır.

    Mujina ve Yaşlı Tüccar

    Mujina ile ilgili birçok hayalet hikayesi vardır. Bunlardan biri aşağıdaki gibidir:

    Bir Japon hayalet hikayesi, bir Mujina ile yaşlı bir tüccar arasındaki karşılaşmayı anlatır. Kii-no-kuni-zaka Tüccar çok nazikti ve ona yardım ve teselli teklif etti. Ancak kadın onun varlığını kabul etmedi ve yüzünü elbisesinin koluyla sakladı.

    Sonunda, yaşlı tüccar elini kadının omzuna koyduğunda, kadın kolunu indirdi ve boş ve özelliksiz olan yüzünü okşadı. Adam gördükleri karşısında tamamen şok oldu ve olabildiğince hızlı kaçtı. Birkaç mil sonra, bir ışığı takip etti ve yol kenarındaki bir satıcının tezgahına ulaştı.

    Adam nefes nefese kalmıştı ama başından geçenleri satıcıya anlattı. Gördüğü özelliksiz ve boş yüzü açıklamaya çalıştı. Adam düşüncelerini dile getirmeye çalışırken, satıcı kendi boş ve yumurtaya benzeyen yüzünü gösterdi. Satıcı daha sonra adama gördüklerinin buna benzer bir şey olup olmadığını sordu. Satıcı kimliğini açıklar açıklamaz ışık söndü ve adam öylece kaldıMujina ile karanlıkta yalnız.

    Popüler Kültürde Mujina

    • Lafcadio Hearn'ün kitabında yayınlanan kısa bir öykü var Kwaidan: Tuhaf Şeylerin Öyküleri ve İncelemeleri aradı Mujina Hikâye, bir Mujina ile yaşlı bir adam arasındaki çatışmayı anlatır.
    • Popüler Japon animesi Naruto'da efsanevi Mujina bir grup haydut olarak yeniden canlandırılmıştır.
    • Mujina aynı zamanda Japonya'daki bir kaplıca tesisinin adıdır.

    Kısaca

    Mujina, Japon mitolojisinde küçük ama önemli bir efsanevi figürdür. Dönüşüm yetenekleri ve sihirli güçleri onu kocakarı masallarının ve Japon folklorunun en popüler motiflerinden biri haline getirmiştir. Tıpkı batıdaki öcü adam ya da Orta Doğu'daki cinler gibi Mujina da korkutmak ve dehşete düşürmek için vardır.

    Stephen Reese, semboller ve mitoloji konusunda uzmanlaşmış bir tarihçidir. Konuyla ilgili birkaç kitap yazdı ve çalışmaları dünya çapında gazete ve dergilerde yayınlandı. Londra'da doğup büyüyen Stephen'ın tarih sevgisi her zaman vardı. Çocukken, eski metinleri incelemek ve eski kalıntıları keşfetmek için saatler harcardı. Bu, onu tarihsel araştırma alanında kariyer yapmaya yöneltti. Stephen'ın sembollere ve mitolojiye olan hayranlığı, bunların insan kültürünün temeli olduğuna olan inancından kaynaklanmaktadır. Bu mitleri ve efsaneleri anlayarak kendimizi ve dünyamızı daha iyi anlayabileceğimize inanıyor.